Eski zamanlarda, gece sessizliğinde konuşan kristaller olduğuna inanılırdı. Bu kristaller, sadece kalbi arınmış olanların kulağına fısıldar, geçmişin sırlarını ve geleceğin umutlarını anlatırdı. Gün doğarken sönerlerdi; ama söyledikleri asla unutulmazdı.
Bu zarif küpeler, o efsanevi kristallerin yeryüzündeki yankısı gibidir. Her biri küçük bir yıldızın parçası gibi, karanlıkta bile yol gösterir. İncecik bir zerafetle tasarlanmış bu parçalar, gösterişten uzak ama etkileyici bir sadeliğin simgesidir.
Bir rivayete göre bu küpeleri takan kişi, ne zaman hayatında bir dönüm noktasına gelse, evrenin ona bir işaret gönderdiğini hisseder. Çünkü bu küpeler, kaderin sessiz konuşmalarını duymanın anahtarıdır.
Belki de bir fısıltı şimdi senin kulağında yankılanıyordur. Duyuyor musun?
İLETİŞİME GEÇİN