Her sabah doğan güneş, gökyüzüne sadece ışık değil; umut, başlangıç ve sessiz bir güç de getirir. Ama o en büyülü an, güneş doğmadan hemen öncedir — tam da gökyüzünün pembe ve kızıl arasında titreştiği o an. İşte bu yüzük, o kısa ama unutulmaz ânın izidir.
Ortadaki yakut tonlarındaki taş, doğmak üzere olan güneşin ilk kıvılcımıdır. Onun iki yanındaki küçük taşlar ise gökyüzündeki yıldızların son parıltıları… Altın halka, bu büyüyü parmakta tutan zaman halkasıdır sanki. Ne dün, ne yarın; sadece şimdiki anın ateşi…
“Şafak Ateşi”, onu takan kadının içindeki uyanışı temsil eder.
Bir duygunun ilk kıpırtısı, bir hayalin ilk ısısı ya da bir başlangıcın ta kendisi…
Çünkü bazı yüzükler, sadece bir söz vermez…
Bir doğuşun simgesi olur.
İLETİŞİME GEÇİN